Parkta Bir Gün / Nisanur Uzun

Bir gün oturuyorum evde yine sakin, sessiz. Mutfağa gittim, bir kahve yaptım, dışarı çıktım, çimlerde oturuyorum. Açtım radyoyu, karşıda yaşlı bir adam pamuk şeker satıyor. Yanında bir çocuk, dokuz on yaşlarında, mendil var elinde, mendil satıyor. Konuşuyorlar ikisi, yaşlı adam çocuğa pamuk şeker veriyor. Bu sırada radyomda "Bir kedim bile yok anlıyor musun?" diyor Sezen, gülümsüyorum. Yanıma bir kedi geliyor. Artık birlikte dinliyoruz şarkıyıD. Ben onun tüylerini okşarken o hoş mırıltılar çıkarıyor. Bir çift geçiyor önümden yaşlı amcaya doğru, pamuk şeker alıyorlar, çok mutlular. Diğer köşede başka bir çift kavga ediyor, bağırıp çağırıyor mutsuzlar belli. Kucağımda kedi uyuya kalıyor. Devam ediyorum tüylerini okşamaya, tam bu sırada yaslandığım ağaç son baharın habercisi, sanki "Daha fazla okşama, bırak uyusun." der gibi yapraklarını döküyor. Yapraklar sararmış, halbuki birkaç gün öncesine kadar yemyeşildi. Aynı yaşam gibi hayat gibi. Şimdi döküyor yapraklarını o koca ağaçtan, yerine kuru bir çalılık kalıyor, o koca adamdan yerine toprak kaldığı gibi. Tek bi farkı var. Ağaç tekrar yeşerir, yaprak tekrar dökülür, insan tekrara gelmez..

Yorumlar