Ağıtlar yakılır, isyan edilir, gözyaşları dökülür gidenin
ardından. Sevdiğini aldığında toprak, iliklerine kadar hissedersin çaresizliği.
Anlarsın işte o zaman asıl kaybetmek neymiş. Bir daha göremeyeceksin o masum
gülüşünü. Duyamayacaksın o eşsiz sesini. Bazen dalıp gideceksin onunla
geçirdiğin anlara. Asıl acı neymiş işte o zaman anlayacaksın. Uyandırdıklarında
seni uykudan onun bu dünyadan ayrıldığını söylemek için, işte o zaman
anlayacaksın yıkılmak neymiş. Asla inanmayacaksın onu bir daha göremeyeceğine.
Adı her anıldığında gözyaşı dökeceksin. Bir fotoğrafımız olsaydı diyeceksin onu
her düşündüğünde. Ona susayacaksın, susuz kalmış bir çiçek gibi kuruyacaksın. Ona
son kez sımsıkı sarılmadığın, doya doya öpmediğin, kokusunu derinlerine kadar
çekmediğin için pişmanlık ateşlerinde yanacaksın. O zaman anlayacaksın gidenlerin
kalanları da beraberinde götürdüğünü.
A.Ç.K.G.D.K
Yorumlar
Yorum Gönder