Söze nereden ve nasıl başlamalı yahut hiç başlamamalı da
lahza mahallesinin mülahazalar sokağında kaybolmaya, sobelemeden saklanmaya
devam mı etmeli? Bulmalı yolu, çıkmalı saklanılan yerden ve sobelemeli.
Başlamalı bir yerden, Rahman elbet tutar elimizden.
Müsemma,
Bir susmak bin konuşmanın eşiğinden
döndürür. Ben bu eşikten dönmeyeceğim. Konuşarak susacak, susarak konuşacağım.
Kalemimi tutacağım ve akıtacağım kalbimdekileri mürekkebimden. Bu dolup dolup
taşmalar, bu seller içinde kalmalara rağmen şuursuzca akışa kapılmalar,
susuşlar, görmezden gelişler ağırlık yapıyor kalbimizde. Ben bu yüklerden
kurtulmak, özgürleşmek istiyorum. Ruhuma vurulan prangalardan, zihnimdeki
kelepçelerden, hepsinden hepsinden gitmeyi ve giderken arkama dönüp bakmamayı
düşlüyorum. Şimdi ben sana düşler ülkesi toplumunun bir ferdî olarak dünya görüşüm kırıklıklardan
müteşekkil desem inanmaz mısın? İnan.
Yetim coğrafyalar var Müsemma. Arada bir uğranılan, elinden tutulup
gönlü yapılan, bir süre ziyaret edilmeyen ve hatırlanmak üzere unutulan
coğrafyalar var. Çiçeklerin biteceği yerde bombalar biten toprakları,
uçurtmaları tellere değil uçaklara takılan çocukları var. Kuşları var bu
kanayan coğrafya çocuklarının. Bam telimize konarak suskun kalbimize sözcülük
yapan, yanık türkülerini söylemekten ziyade haykıran, uçarken kanadı batı
sapanlarıyla yaralanan haberci kuşları var. Gözyaşlarını bize sağanak sağanak
boşaltan gökleri var. Öte tarafta bu gözyaşlarıyla ıslanmaya aldırmadan
hasadına devam eden, bağrı yanık
kuşların türküsüne kulak vermeyen, kapitalist ahlaklı(!) kayıtsız kardeşleri
var bu çocukların.
Gök ağlarken, kuşlar yaralıyken, kulaklar sağırken, gözler Sanayi Devrimi
adlı perdeyle ölesiye kapanmışken ben bu dünyayı nasıl seveyim Müsemma, nasıl
seveyim? Yaşamak denen fiilin anlamını ben hangi duyguyla doldurayım, hangi
renge boyayayım da kapansın kalbimin sıvasız duvarlarından hüzün akan
çatlakları? Şimdi yaşamak, sağlaması yanlış çıkan dört işlem kadar paradoks.
Müsemma, umut Pandora'nın kutusunda saklı kalmasın artık. Kalp
odacıklarımızın duvarları sıvansın, maviye boyansın. Metrukluk yüreğimizi harap
etmesin. Dörtnala koşan atlılar meskûn kardeşliğimizle şahlansın ve
şenlendirsin bu coğrafyaları. Sevemediğimiz şu dünyanın gözüyle bu dileklerin
gerçekleştiğini ve seni görebilmeyi ne çok isterdim. İsmin umut olsun ve sen
isminle müsemma ol. İçimden kalkan trenlerden birine bin ve gel. Saat tam
düşlerdeyken kalbimde, aynı yerinde -intizar istasyonunda- kavuşmak üzere.
Kaleminize sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.🌸
SilElinize zihninize sağlık Şeymanur hanım
YanıtlaSilyüreği güzelim kalemine sağlık ❤
SilOkuyan gözlerinize sağlık efendim��
SilMaşallah kardeşim ne de güzel cümleler bunlar. Meğer ne cevherler varmış sende tebrik ederim�� Rabbim kalemini O'nun rızası yolunda kullanabilmeyi nasîb etsin, en güzel yazilar da O'nun rızası için yazılanlardır muhakkak�� Rumuz: estağfurullah kardeşim(abiler, babalar)��
YanıtlaSilYaa kardeşim Allah razı olsun amin amin inşallah. 😇🌸
SilKalemine,yüreğime sağlık ismi kendiyle müsemma Kuşum hanım👏🕊
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum Havva Hanım ����
SilÇok teşekkür ediyorum.��
Sil