İntizar İstasyonu / Şeyma Nur FERAH

     Söze nereden ve nasıl başlamalı yahut hiç başlamamalı da lahza mahallesinin mülahazalar sokağında kaybolmaya, sobelemeden saklanmaya devam mı etmeli? Bulmalı yolu, çıkmalı saklanılan yerden ve sobelemeli. Başlamalı bir yerden, Rahman elbet tutar elimizden.

     Müsemma,
     Bir susmak bin konuşmanın eşiğinden döndürür. Ben bu eşikten dönmeyeceğim. Konuşarak susacak, susarak konuşacağım. Kalemimi tutacağım ve akıtacağım kalbimdekileri mürekkebimden. Bu dolup dolup taşmalar, bu seller içinde kalmalara rağmen şuursuzca akışa kapılmalar, susuşlar, görmezden gelişler ağırlık yapıyor kalbimizde. Ben bu yüklerden kurtulmak, özgürleşmek istiyorum. Ruhuma vurulan prangalardan, zihnimdeki kelepçelerden, hepsinden hepsinden gitmeyi ve giderken arkama dönüp bakmamayı düşlüyorum. Şimdi ben sana düşler ülkesi toplumunun bir   ferdî olarak dünya görüşüm kırıklıklardan müteşekkil desem inanmaz mısın? İnan.

     Yetim coğrafyalar var Müsemma. Arada bir uğranılan, elinden tutulup gönlü yapılan, bir süre ziyaret edilmeyen ve hatırlanmak üzere unutulan coğrafyalar var. Çiçeklerin biteceği yerde bombalar biten toprakları, uçurtmaları tellere değil uçaklara takılan çocukları var. Kuşları var bu kanayan coğrafya çocuklarının. Bam telimize konarak suskun kalbimize sözcülük yapan, yanık türkülerini söylemekten ziyade haykıran, uçarken kanadı batı sapanlarıyla yaralanan haberci kuşları var. Gözyaşlarını bize sağanak sağanak boşaltan gökleri var. Öte tarafta bu gözyaşlarıyla ıslanmaya aldırmadan hasadına devam eden,  bağrı yanık kuşların türküsüne kulak vermeyen, kapitalist ahlaklı(!) kayıtsız kardeşleri var bu çocukların. 

     Gök ağlarken, kuşlar yaralıyken, kulaklar sağırken, gözler Sanayi Devrimi adlı perdeyle ölesiye kapanmışken ben bu dünyayı nasıl seveyim Müsemma, nasıl seveyim? Yaşamak denen fiilin anlamını ben hangi duyguyla doldurayım, hangi renge boyayayım da kapansın kalbimin sıvasız duvarlarından hüzün akan çatlakları? Şimdi yaşamak, sağlaması yanlış çıkan dört işlem kadar paradoks.

     Müsemma, umut Pandora'nın kutusunda saklı kalmasın artık. Kalp odacıklarımızın duvarları sıvansın, maviye boyansın. Metrukluk yüreğimizi harap etmesin. Dörtnala koşan atlılar meskûn kardeşliğimizle şahlansın ve şenlendirsin bu coğrafyaları. Sevemediğimiz şu dünyanın gözüyle bu dileklerin gerçekleştiğini ve seni görebilmeyi ne çok isterdim. İsmin umut olsun ve sen isminle müsemma ol. İçimden kalkan trenlerden birine bin ve gel. Saat tam düşlerdeyken kalbimde, aynı yerinde -intizar istasyonunda- kavuşmak üzere.

 

 

Yorumlar

  1. Elinize zihninize sağlık Şeymanur hanım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yüreği güzelim kalemine sağlık ❤

      Sil
    2. Şeyma Nur Ferah15 Kasım 2020 22:19

      Okuyan gözlerinize sağlık efendim��

      Sil
  2. Maşallah kardeşim ne de güzel cümleler bunlar. Meğer ne cevherler varmış sende tebrik ederim�� Rabbim kalemini O'nun rızası yolunda kullanabilmeyi nasîb etsin, en güzel yazilar da O'nun rızası için yazılanlardır muhakkak�� Rumuz: estağfurullah kardeşim(abiler, babalar)��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa kardeşim Allah razı olsun amin amin inşallah. 😇🌸

      Sil
  3. Kalemine,yüreğime sağlık ismi kendiyle müsemma Kuşum hanım👏🕊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeyma Nur Ferah15 Kasım 2020 22:17

      Teşekkür ediyorum Havva Hanım ����

      Sil
    2. Şeyma Nur Ferah16 Kasım 2020 16:54

      Çok teşekkür ediyorum.��

      Sil

Yorum Gönder