 |
| foto: Black Mirror dizisi |
"Facebook, İnstagram, Twitter ve diğerleri bu temel insan problemini kaygı duyulması gereken bir durum olmaktan çıkardı. İnsanlar olmadıkları gibi görünmeye teşvik ediliyor. Hakiki olanla sahte olan arasındaki fark, sahte olan lehine gelişiyor." (Raşit Keskin)
Sabah kalkıp aynaya baktığınızda kendinizi
tanıyamadığınız oluyor mu? Kendimize bu kadar yabancı olmamız sizce de üzücü
değil mi? Peki buna ne sebep oldu? Cevap gayet açık olabilir ama pek çoğumuz
bunun farkında bile değil. Hayatımızda büyük bir rolü olan sosyal medya artık
bizi olmadığımız kişilere çeviriyor. Kendi kişiliğimizi olduğu gibi
yansıtamıyoruz artık. Bu nedenle de başkasını taklit etmeye veya benzemeye
çalışıyoruz. Oysa kimse sosyal medyada göründüğü kadar mükemmel değil. Herkesin
kusurları vardır ama sosyal medyada bunu göremezsiniz. Sosyal medyada herkes
kusursuz birer heykelden başka nedir?
Bu mükemmellik algısı birçok insanda takıntı
haline gelmiş durumda. Kötü çıktıkları bir fotoğraf bile onları üzmeye yetiyor
ve daha iyisi için kendilerini değiştirmeye devam ediyorlar. Oldukları kişi
bozuk ve hatalı bir malmış gibi... Kendimizi bu kadar kötü hissettiren yine
kendimiz oluyoruz. Belirli bir güzellik algısı için kendimizden vazgeçmemize
gerek var mı gerçekten? Başkaları için güzel gözükmemiz ne kadar önemli?
İnsanların bizi olduğumuz gibi sevmesi gerekmiyor muydu? Sevilmek için
olmadığımız biri gibi gözükeceksek hiç sevilmeyelim daha iyi.
Kendimiz gibi olmak bu kadar kolayken
insanların baskısı ve belirli kalıplar birçok insanı değişikliğe itiyor. Bu yüzden
birçok insan kendini kaybolmuş hissediyor ve kendini tanıma fırsatı bulamıyor.
Kalıpları yıkan insanlar ise ne istediğini bilen, cesur insanlar olarak
hayatlarına devam ediyorlar. Biz de bu cesur insanlar gibi olmak istiyorsak
hoparlör modundan çıkıp kulaklığımızı takmalıyız. Bu şekilde herkes benzersiz
bir varlık haline gelecektir. Mevlana'nın da dediği gibi: " Ya olduğun
gibi görün ya göründüğün gibi ol."
Yorumlar
Yorum Gönder