Kuşların
kelebeklerin ağaçların da insanlar gibi bu dünyada yaşama hakkı olduğunu
öğretmekle başlayabiliriz çocuklarımızı eğitmeye. Böylelikle dünyayı daha
yaşanabilir bir hale getirebiliriz.
Yüzyıllardır
insanların gelişme için harcadıkları çabaların yanı sıra dünyaya verdikleri
zarar da bir hayli çoktur. Gelişmiş teknoloji insanın hayatını
kolaylaştırmaktadır fakat bu rahatlık için bazı yanlışlar yapılmaktadır.
Kullanmış olduğumuz maddelerin çevremize, havaya, suya vermiş olduğu zararlar
dünyanın yaşam döngüsünü etkilemektedir. Bu döngü hayvanları, bitkileri... kısacası
dünya üzerinde yaşayan tüm canlıları etkilemektedir.
Önceliğimiz
ekolojik sistemi korumak olmalıdır. Doğaya yapılan müdahaleler sonucu yaşanan
önemli değişiklikler canlı hayatını tehdit eder duruma gelmiştir. İnsanlar
bencilce sadece kendi yaşamlarının devamını sürdürebilmek için yaşamamalıdır.
Dikkatli davranıp çevre bilincinin farkına varmalıdır. Ayrıca dünya üzerindeki
nüfus artışı bununla birlikte ihtiyaçların çoğalması, lüks yaşam istekleri,
ülkeler arasındaki rekabet, insanoğlunu kendi dışında başka varlıkların da bu
dünya üzerinde hakları olduğunu unutturmuştur. Hâlbuki dünya üzerinde bir güç
sahibi olma isteği yerine, daha verimli, kaliteli ve eşit bir şekilde nasıl
yaşarız diye düşünülmesi dünyayı herkes için daha yaşanabilir bir yer
yapacaktır.
Dünyaya
vermiş olduğumuz zararlar, sadece hayvanları veya bitkileri etkilememektedir.
Sonuç olarak bu zararlar bize dönerek, insanoğlunun önceden karşılaşmadığı
birçok hastalığın ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Einstein’a ait olduğu
söylenen “Arıların nesli tükenirse insanlığın 4 yıllık ömrü kalır.” sözünü
duymuş olabilirsiniz. Çünkü arılar, çiçeklerin döllenmesini sağlayarak sebze ve
meyve oluşumuna katkıda bulunuyorlar. Bu sayede kim bilir hangi hastalıklardan
korunmuş oluyoruz. Bir başka örnekle endüstri sektöründe alınması gereken
önlemlerin alınmaması hava kirliliğine sebebiyet verebilmektedir. Havanın
kirlenmesi başta insan olmak üzere bütün canlılar için zararlıdır. Çünkü
oksijen insanlar başta olmak üzere bütün canlılar için yaşam kaynağı olan bir
gazdır. Başka bir örnek verecek olursak, küresel ısınma ile mevsimlerin
değişikliği, bitkilerin ve hayvanların yaşam döngüsünü etkilemektedir. Birçok
hayvan neslinin tükenmesi insanların vermiş olduğu zararlardan
kaynaklanmaktadır. Çoğu bilinçsiz insan bunun bilincine vararak gelecek nesil
için harekete geçmeli ve bu kötü gidişatın önüne geçmelidir. Öte yandan bazı
insanlar bunun biraz bilincine varmış olmalıdır ki, yeni adımlar atmaya
çalışmışlardır. Örnek olarak geri dönüşümü yaygınlaştırmak, ağaç dikmek, hava
kirliliği ve su kirliliğinin önüne geçmek... Aslında yapılması gereken
insanları daha çok bilinçlendirip hep birlikte bir şeyler yapmaya teşvik
etmektir. Toplum olarak atılan adımlar, şahsi girişimlerden daha kuvvetli
olacaktır. Birlikten kuvvet doğar sözü tam olarak bunu anlatmaktadır.
İnsanları daha çok bilinçlendirerek yeni bir dünya inşa etmek yine biz
insanoğlunun elindedir. Yıktığımızı geri inşa etmeye ne dersiniz? Hep birlikte
yeni bir dünya için el ele verelim ve tüm canlıların haklarını koruyarak hep
birlikte yaşayalım. Değişime ilk önce kendimizden başlayalım.
Yorumlar
Yorum Gönder