Başarının Anahtarı Sensin / Esra Aka

Başarılı olmak için neler yaptınız? Ya da hiç muvaffak olma yolundaki tehlikeli geçitlerden iradenize sahip çıkarak geçebildiniz mi? Şöyle ki büyük insanların ulaştığı ve koruduğu yükseklik, ani bir sıçrayışla erişilmiş değildir. Onlar diğerleri uyurken geceleri azimle yukarıya tırmanmaya çalışanlardır.

Eğer ki bir işte muvaffak olmak istiyorsanız iradenize sahip çıkmanız, kötü örneklere meyilli olmamanız, arkadaş çevrenizi iyi seçmeniz gerekiyor. Hatırlatırım ki üzüm üzüme baka baka kararır. İnsan en çok çevresinden etkilenir. Fakat sonrasında kendi iradesiyle ona yönelir. Etik ve ahlaki olmayan başarı hiçbir anlam ifade etmez. “Terbiye, yemeğe katılan baharat gibidir. İnsana içten olmayan bir tatlılık verir, o olmazsa yemeğin tadı tuzu olmaz. İlim ve terbiye de huyları değiştirmez, sadece örter.”

Peki, nasıl başarılı olunur? Öncelikle istekli olmak gerekir. İstek olmadan yolumuza devam edemeyip yarıda kalırız. Gerçekten başarmak istiyorsak, sistemli ve planlı bir şekilde çalışmalıyız. Başarı için plan yapmıyorsak,  hükmen başarısızlığı planlıyoruz demektir. Bir işi metotlu bir şekilde yaparsak o işe karşı olan sevgimiz daha da artmaz mı? İnsan artık o işten zevk alır ve yaptıkça yapası gelir. Ardından ise muvaffak olma yolunda ilerler. Başarısız olmaktan korkmayın, hiç denememiş olmaktan korkun. Çünkü başarısızlık da çok şey öğretir.

Bu ifadenin hatırlattığı Edison’un bir hikâyesini paylaşmak istiyorum: Thomas Edison bir gün eve geldiğinde annesine bir kâğıt verdi ve “Bu kâğıdı öğretmenim sadece sana vermemi söyledi.” dedi. Annesi kâğıdı gözyaşları içinde oğluna sesli olarak okudu: “Oğlunuz bir dahi. Bu okul onun için çok küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok. Lütfen onu kendiniz eğitin.” Aradan uzun yıllar geçtikten sonra Edison’un annesi vefat etti ve o artık yüzyılın en büyük bilim adamlarından biriydi. Bir gün eski aile eşyalarını karıştırırken bir çekmecenin köşesinde kâğıt buldu ve alıp açtı. Kâğıtta “Oğlunuz “şaşkın” (akıl hastası) bir çocuktur. Artık kendisinin okulumuza gelmesine izin vermiyoruz…” yazılıydı. Edison saatlerce ağladıktan sonra günlüğüne şu satırları yazdı: Thomas Alva Edison, kahraman bir anne tarafından, yüzyılın dâhisi haline getirilmiş, “şaşkın” bir çocuktu. Gördüğümüz gibi Edison’a, kendisini başarısız gösteren öğretmene karşı, övgü dolu sözlerle karşılayan annesi tarafından özgüven aşılanmıştır. O başarmak için çok çabaladı, savaştı. Bilim adamı oldu. Savaşan kaybedebilir, savaşmayan ise çoktan kaybetmiştir.

Demem o ki başarı yolunda ilerlerken, çevremizdeki olumsuz etkenlerden uzaklaşıp olumlu etkenlere daha çok sarılmalıyız. Korkmamalıyız. Korkmamalıyız ki başarmalıyız.  Çünkü korkmak başarının önündeki tek engel.

Yorumlar