Pencere İblisi /Miraç Ufuk Öz

                                                                     -Korku Hikâyeleri-

Julia, günün üzerinde unuttuğu ağırlıklarla birlikte uzanırken kirli yatağında, yarı kapalı gözleri puslu camından zar zor gözüken boş sokağı izliyordu.
Beyaz puslar, yaklaşan karanlık bir cisim tarafından git gide, yavaş yavaş karaya boyanmaya başlamıştı. Julia, anlayabilmek adına hiçbir çaba sarf etmemiş, ancak gözlerini zorla açabilmiş ve karanlığa bakıyordu.
Birden bir darbe indi karanlıktan. Geri çekildi. Tekrar indirdi bir darbe daha çatlamak üzere olan cama.
Adrenalin saniyeler içinde Julia'nın halisiz vücuduna hâkim olmuş, onu başucunun hizasına geriye doğru sıçratmıştı.
Saniyede üç nefes alırken, göz bebekleri kapağından taşmış ve akmaktaydı odanın seyrek parkelerinin içlerine.
Karanlığın arasından, kanla boyanmış kesik bir dilin ve çürümüş etlerin etrafına dizili 22 sararmış diş, çatlak cama geçmiş ve içeriye doldurmuştu tüm kasvetini siyahın.
Julia'nın yorgun ruhu kafatasının tepesinden öğütülmekte, kalbi karanlıkla donmuş ve buz kesmekteydi, aynı sessizlik gibi nefret ederken.
Gözleri ters döndü. Durdu kalbi ve düştü vücuduyla birlikte soğuk parkelere...

Yorumlar