Karete Benim Hayatım / Şerife Yasemin Malğaç



Bugün sahip olduğum "başarılı olmak için disiplinli çalışma, düzenli ve azimli olma bilgisi"ni bana öğreten; başarının ancak sabırlı bir şekilde devamlı çalışarak elde edilen bir sonuç olduğunu gösteren; zamanın ne kadar kıt bir kaynak olduğunu, onu ancak verimli ve planlı kullanarak çoğaltabileceğimizi gösteren karate sporuna ilkokul öğretmenimin verdiği bir ödev ile başladım.


Yıl 2009. İlkokul 2. Sınıfta öğretmenimiz ‘’istediğimiz bir spordan başarılı bir ismi tanıtma’’ ödevi vermişti. Babamdan bu konuda yardım istedim. Babam da kendi gençlik döneminde başarılarını bildiği karate dalındaki Haldun ALAGAŞ’I araştırmamı istedi. Babamla beraber Haldun ALAGAŞ’ın spor hayatını, başarılarını araştırıp sunum halinde hazırladık. Bu çalışmayı tamamlayınca babam evimizin yakınındaki karate kursuna gidebileceğimi söyledi. Üç ay boyunca karate antrenmanlarına katıldım. İlk antrenörüm Ali AVCI Hoca’ydı. İlk kuşağımı orada aldım. Babamın görevi nedeniyle Şanlıurfa’dan Kırşehir’e taşındık. Kırşehir’de karate hocası olmadığı için o sene karateye gidemedim.

Yıl 2011. Zonguldak’tayız. Karate’ye devam etmemi isteyen babam Hüseyin UĞUZ ‘un karate çalıştırdığını söyledi. Bir yıllık aranın ardından ilk başta ben çok sıcak bakmamıştım. Ama küçük kardeşim de isteği beni tekrar iştahlandırmaya yetmişti. İki-üç hafta sonra kardeşim bıraktı, ben devam ettim. Burada Hüseyin hocamdan karatenin temel tekniklerini öğrendim. İlk defa 2013 yılında katıldığım Türkiye Şampiyonasında bir derece elde edemedim.

Ve Trabzon. Zonguldak’ta 3 yıl kaldıktan sonra 2014 yılında Trabzon’a taşındık. Karate hayatımda merdivenleri hızla tırmandığım yerdir Trabzon. Taşınmadan önce de babam oradaki karate hocalarını araştırmıştı. Balkan Şampiyonasında 2. olan bir kız sporcunun olduğunu söyleyince korkmuştum. Onlara yetişemeyeceğimi, ayak uyduramayacağımı düşünmüştüm ilk başta. Antrenmana gittiğimde beni Mehmet ve Murat YILDIZLAR Hocalarım karşıladı. İkisi de milli takım hocasıydı. Oradaki sporcularla ve hocalarla tanıştıktan sonra antrenmanlarda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Onlar benden kat kat daha iyiydiler ve tecrübeliydiler.


Mehmet ve Murat Hocaların tek hedefi her sporcusunu millî seviyeye çıkarmaktı. Bu amaçla müsabakalara hazırlık için çok sık, çok ağır ve ciddi tempolu antrenmanlar yapıyorduk. Bir süre sonra bende bu tempoya alışmıştım ama alışana kadar çok acı çektim. Tatami üzerinde İleri geri zıplamaktan alışık olmayan ayaklarımın altı su topladı. Devam eden antrenmanlarda patlayan bu su kabarcıkları yaraya dönüşürdü. Beş altı ay süren bu süreçte çalışmalarımın eksik kalmaması için ayağıma bandaj sararak antrenmanlarıma aksatmadan devam ettim. Bu yaralı ayaklar üzerinde yaptığım çalışmaların acısını asla unutamam. Cumartesi ve Pazar günleri çift antrenmanlarımız olurdu. Bu süre zarfında arkadaşlarımla ve hocalarımla çok iyi bir takım olmuştuk, aile gibiydik. Yediğimiz ayrı gitmezdi. Hafta sonları iki antrenman arasında kalan zamanda evden yemek getirip salonda yediğimiz zamanlar bizi birleştirdi. Ramazan ayında iftarlarımızı yine evden getirdiklerimizle salonda yapardık. Bu şekilde biz birbirimize bağlı çok iyi bir ekip olduk. Bu arada büyük küçük birçok maça gitmiştik ve bunların çoğundan dereceyle dönüyorduk.

Artık Türkiye Şampiyonası yaklaşıyordu. Bütün bir senenin emeğini burada alacaktık. İlk Türkiye Şampiyonası Sakarya’da oldu. Çok heyecanlandığım için ikinci turda elendim ama bu beni yıkmaya yetemezdi. Bir sene daha aynı şekilde, aynı azimle çalıştık. Bu dönem TEOG dönemim olduğu için hem karateye hem de bu önemli sınava eşit hazırlanmam gerekiyordu. Antrenmandan sonra eve geldiğimde test çözmeye mecalim kalmadığı zamanlar hemen yatıp sabah 5 te kalkıp okula gidene kadar çalışırdım. Dört gözle beklediğimiz yarıyıl tatilinde yapılacak olan Türkiye Şampiyonası yaklaşıyordu. Bu sefer o kadar heyecanlı değildim. Hatta arkadaşlarım kategorimde şu isim var diye kendini korkuturken ben onlara korkmamamız gerektiğini, onlarında iki kolu, iki bacağı bizimde iki kolumuz, iki bacağımız olduğunu söyleyerek hem kendimi hem de onları rahatlatmaya çalışıyordum. Bursa Gemlik’te yapılan Türkiye Şampiyonasında performansım çok iyiydi. Kendi taktiklerimi heyecanlanmadan uygulayarak rakiplerimle savaşmıştım. Sonucunda Türkiye 3. olmuştum. Bu çok gurur verici bir duyguydu. Aileme telefonla haber verirkenki duygumu, ses tonum ve onların mutluluğunu asla unutamam. Türkiye derecesi yaptığım için Karate Federasyonu uluslararası bazı turnuvalarda bana görev verdi. Bu turnuvalara gitmeden önce milli takım kampları oldu. Kamplardan sonra Karadeniz ve Hazar Ülkeleri Karate Şampiyonası, Uluslar arası Erzurum Palandöken Karate Şampiyonası ve İstanbul Open gibi Türkiye’yi temsil edebileceğim uluslararası turnuvalarda görev aldım. Karadeniz ve Hazar ülkeleri ile Erzurum Palandöken’de ikinci oldum. Bu maçlarda derece yaptığım için millî sporcu olmaya hak kazanmıştım. Maçlardan sonra babam gerekli millilik belgelerini çıkardığı zaman artık resmi bir millî sporcu olmuştum.

Yıl 2016. Trabzon’dan Ankara’ya taşınmamız benim için çok zor olmuştu. En büyük zorluğu bu kadar yaşanılan ve paylaşılan şeyden sonra takım arkadaşlarımdan ve hocalarımdan ayrılırken yaşamıştım. Ama birbirimize hep iletişimde olacağımıza söz vermiştik. Zaten maçlarda da onları görebileceğimi düşünmek biraz da olsa rahatlatmıştı.

Ankara’da Kaan YAVAŞOĞLU Hoca ile çalıştım. Çok cana yakın ve sıcak insanlar. Beni hemen takımın bir parçası haline getirdiler. Ankara’daki en büyük zorluğum ulaşımdı. Evden salona ulaşmak metroyla yaklaşık 1.5 saatimi alıyordu. 2 saat antrenmandan sonra 1.5 saatte geri dönüş. Lise eğitim döneminin getirmiş olduğu zorluğa rağmen Ankara’daki antrenmanlarıma da aksatmadan devam ettim.


2017 yılı başında Konya’ya taşındık ve Konya Lisesine kayıt yaptırdım. Okulumun ve antrenörüm Hacı BEŞBADEM’in destekleriyle karate çalışmalarıma devam ediyorum. Bu yıl Türkiye Gençler Şampiyonasında ve Okul Sporlarında Türkiye 3. oldum. Önümüzdeki yıl gireceğim üniversite sınavlarına hazırlıklarımla beraber Türkiye Karete Milli Takımı’nın başarılı bir sporcusu olabilmek için aynı özveri ve disiplinle çalışmalarıma devam edeceğim. Bunu başarabilmek için ihtiyaç duyduğum en büyük desteğin ailemden, hocalarımdan ve okulumdan geleceğine güveniyorum.

Yorumlar