Babalar ve Yağmurlar / Hacer Kayadibi


Yağmur bir ahenk içinde gökyüzünde dans ederken ben de yeryüzünde ona eşlik ediyordum. Kulaklarıma dolan gök gürültülüsü, bağırarak söylediğim şarkıyı bastırıyordu. Yağmurdan hızla kaçan insanlara aldırış ettiğim yoktu. Toprak kokusunu içime çekiyordum, adımlarım gittikçe yavaşlıyordu. Ayağımın altında uzanan anılara kendimi bıraktım. Küçüklüğümden beri gökyüzü ruhumu rahatlatırdı. Kuş sesleriyle yağmur damlalarının uyumu kalbimdeki kelebekleri harekete geçirecek kadar güçlüydü. İnsanların boş ve kalabalık sesleri kesilmişti. Onlardan uzak kalmak isterdim hep. Onların sahteliklerinden gökyüzünün ihtişamına, yağmurun saf sevgisine, gök gürültüsünün acı dolu haykırışlarına sığınmıştım. Öyle gerçeklerdi ki kalbimde en derine kadar hissediyor tüm bedenimi ele geçiriyordu verdiği duygular. İnsanların sahteliği muazzam bir şekilde becerebildikleri gözlerinde duygudan eser olmadığından belliydi. Attıkları kahkahalar, dillerine kolayca doladıkları sevgi sözcükleri hissettikleri değildi. Ağızlarından çıkan herhangi bir kelime gibi söylemeye alışmışlardı. Sevgi bu kadar basit değildi. Her dakika söylenemezdi sevgi. Ama her dakika hissedilirdi. Kalplerinde en ufak bir hareket olmazken gerçek sevgiden kim bahsedebilirdi? Sonunda nefret ettiğim ruhsuz bedenler sokağını terk etmiştim. Kulaklarıma ilişen sese başımı çevirdim. Küçük kızın soğuktan kıpkırmızı olan yanaklarını ısıtmak için çaba sarf eden adamın gözlerindeki endişe sesine yansıyordu. Ağzından çıkan kelimelerin kızın kulağına en güzel şarkı gibi geldiği gözlerindeki mutluluktan okunuyordu. Elindeki pamuk şekerinden hem babası olduğunu düşündüğüm adama veriyor hem de kendisi yiyordu. O an öyle çok yaşamak istedim ki... Ayaklarım benden başka biri yönlendiriyormuş gibi koşmaya başladı. Ben koştukça yağmur hızını arttırıyordu. Sevgiyi bulmak için koşuyordum. Ölü bedenlerin arasına geldiğimde ezbere bildiğim yere ilerledim. Babamın isminin yazılı olduğu taşa baktım. Onun gibi bende toprağa uzandım. Tek farkımız o toprağın altındaydı. Ellerini tutuyormuş gibi uzattım ona doğru. Toprağa sımsıkı sarıldım. Bir defa sevgisini hissedebilirim sandım. Bir an gerçekten beni sevmeni istedim. Edecek tek bir kelime kalmamıştı geriye. Kelimeler işlevine son vermişken gözyaşlarım yavaşça yol aldı yanaklarıma

Yorumlar