SOKAK LAMBASI / EFSA ÇIRA













Gözlerimi kapattığım an beliren o ağacı siz de görüyor musunuz? Peki, o parlak yıldızlar neyin nesi? Gökyüzünü süsleyen o mükemmelliği sadece ben görmüyorum değil mi? Ya kulağımdaki o tını? Onu yalnız ben mi duyuyorum? Dünyanın en güzel şarkısını sizlerin duymaması haksızlık olmaz mı? Yoksa hayal mi tüm bunlar? Ama olamaz. Bu kadar güzel şey benim düşlerimde bir araya gelemez ki. O ağaçtaki salıncak ya da etraf zifiri karanlıkken bir anda yanan sokak lambası? Onlar da mı birer hayal ürünü yani? Aklım almıyor. Elimden gelse sizi gözlerimi kapattığımda gittiğim o büyülü yere götürürdüm.


Yavaş yavaş anlıyorum. Her şey hayalmiş. Anlamam uzun sürdü. Alışık değilim düşlerde yaşamaya. Her seferinde umutsuzluğa kapılmaktan korktuğum için daima gerçekler oldu benim hayatımda. Ama güzel şeymiş kendini kandırmak. Kısa süre de olsa mutlu oluyorsun. Tam da şu an olduğu gibi mesela.

İşte, yine oluyor. O ağaç yine orada. Görüyor olmalısınız. Bu sefer karanlık değil. Güneş tepede. Şarkı mırıldanan birileri var bir yerlerde. Bir kız çocuğu oturuyor salıncakta. Kocaman gözleriyle bana bakıyor. "Ben senin mucizenim." der gibi bir hali var. Yanına yaklaşıyorum. Sarı saçlarını okşuyorum. Bir anda ortadan kayboluyor. Tekrar dönüyorum gerçekliğin esas olduğu dünyama. Kendime bir söz veriyorum. Her gün o kızı görmeye gideceğim. O benim mucizem. Biliyorum. Onu gördükçe hayal dünyam renkleniyor. Benim gökkuşağım da artık cıvıl cıvıl. Siyah veya beyaz değil. Zamanla gözlerimi kapattıkça umutsuzluğa kapılmaktansa yeni umutlar besliyorum. Kırgınlıkları bir kenara atıp yeni güven kuleleri inşa ediyorum. Kendi adımı en yükseğe yazıyorum. Kendime güvenmemin ne denli önemli olduğunu artık biliyorum. Günler geçiyor. O karanlığı delip geçen sokak lambası beni hayata bağlayan şey oluyor. Vazgeçmeyin. Belki beklemediğiniz bir anda o lamba sizin karanlığınıza değer ve yaşamınız güzelleşir. Kendi sokak lambanızı bulabilmeniz dileğiyle...

Yorumlar