YEDİ TAŞ /Mehmet ANTEP




































Yeşil gözlü harita
Parmaklarım ağlıyor üzerinde
Saklanmak istedikçe dağlarında
Çelikler çömlekler patlıyor
Çocukluğumdan arta kalan
Yerden yüksek, başkaldırmış bir beden
İçimdeki çocuk
Ölmedi, öldürüldü kalleşçe

Taşlar ağladı

Sahi kaç taş ağladı?
Kork, sakın çocuk
On sekizinde çocukluk
Oynanmıyor artık!

Birinci taş

Şehir kanunlarının yapıldığı yerde
Usulca, sessizce
Cam kırıyor
Kırdığı camlar ayaklanıp
Başkaldırıyor çocuğa

İkinci taş

Taşırdı ellerinde, geleceği çizecek nasırları
Taşırdı annemin de sabrını
Artık yerden değil gökten inecekti taşlar

Üçüncü taş

Sanki duydu annemi
Şimdi gök delindi, oku diyor
Öyle bir oku, ancak hakanlar
Padişahlar atsın sadağından

Dördüncü taş

Koparılan bir kayadan
Gücünün zirvesinde ve kibirli
Zirveler soğuk olur
Sokak köpeği kadar titrek fakat
Tasma takılmaz soğuklara

Beşinci taş

Anne elinde sarılı
Hangi örgü yelek mermi geçirir anne gözünde?
Isındı yüreği dördüncü taşın
Hiçbiri!
Ölümsüzdür örgü yelek
Ölümsüzdür annelik

Altıncı taş

Unuttu nasıl başladığını ağlamaya
Yaşı epey geçti ve sokak
Yeni camlar ve kar,
Yeni bir meslek verdi eline

Yedinci taş

Özlüyor şiirle birlik olup
Yangınlar çıkarmayı beyaz kâğıtta
Şimdi yapmak için zannımca
Sekmesi gerek boğulmalık denizi.

Yorumlar