SADAKAT / Ali TÜRKALP




































Ben de sevmiştim; kırgınlıklarım avuçlarıma sığana kadar,
Yüreğim dimdik dururdu gözlerinin gürültüsünde;
Sesinin yansıması, camlarda ürkek nefesim olurdu,
Şimdi, kirli saçlarımda bin bir uğultu sessizlik…

Kollarımla taşımıyorum ya sıkı sıkı tutsam;
Kim derdi ki umduğum sen, âşık olduğum sevgin yalan…
Sözlerimi yutuveriyorum şimdi, sol tarafında birkaç kesik,
İnan yıkıldığım ilk değil, bu kez çok sustu sensizlik…

Kuru yapraklardan yaz aşkları yokluyor, sözlerimi senliyorum,
Sana dokunmak isteyen gelgitlerime inat sessizim…
Herkes bana bakıyor, nedense utanmadan ağlıyorum.
Sesim titriyor, dalga dalga hıçkırıyorum denize…

Yorgunluğuma yaslıyorum hayalleri titrek gölgemi;
Şuurum el feneri yemiş tavşan misali tepkisiz;
Her yerde sensizliğin ruhu geziniyor; sabahları çaya uğruyor,
Karanlık kapılarım çift kilitli, topal sandalyem şizofreni.

Sevdin sandım, ağlayış dolu hüzünlerimden;
Yalnızlıklarımdan sıyırıp atacaksın, kollayacaksın sandım…
Yollarım doğmaz oldu sabaha, beni senden ürküttü yalanların.
Kederlerim seni söylüyor, dudaklarım kuru kiraz ağacı…

İçimde koşturan tıkırtılar hiç yorulmuyor, uyutmuyor,
Dermansızlığım gecenin şakaklarını kırbaçlıyor…
Boncuk boncuk sürgün veriyor migrenim,
Saat gelmiş geçmiş bırakmıyor, alayına isyan saniyeler…

Gönül türküm yel yel uçurdu umuttan uçurtmamı,
Hasretin delik deşik geçiyor vicdanımın ipinden…
Sen uçtun gözlerimden, bir yaş aktı ellerinin beyazından gönlüme,
Ela gözlerine vurmaz oldu sadakat güneşi…

Kaderime isyan olacağın hatırıma gelmezdi;
Sokaklar küfür akıtıyor şimdi ahmak sevgimden bana,
Puslu kirpiklerimden kin fırlıyor küflü kaldırımlara,
Güvendiğim anıların boşluğuna bırak bizi, koş uzaklara…

Hasretim susuz hecelerde büyüyor, yüreğime batıyor,
Fesleğenler uzaktan uzağa selamlıyor kokunu…
Üşümüş narçiçekleri son vefa uykusuna yatıyor,
Gönlüm ıssız yellerden, yüzsüz selamını arıyor…

Gün kızılcıkların yanağından süzülüyor gül rengine,
Yanan gönlüm çaresiz, anlam veremiyor yalan sevgine.
Susuyorum, bizden ötesi dağılıyor çimlere,
Vefasızlık buharlaşıyor, filizleniyor başka tenlerde.

Ulu çamlardan aktım doludizgin manzaralarına,
Kan sıçradı saçlarına hapsolmuş kinli sevdalarıma,
Bilmediklerime anlamsızca soğuk ellerini haykırıyorum..
Dönme, istemem artık utanç bakışlarını.

Ayıklar aşktan şikâyetçi, âşıklar sevda sarhoşu,
Yalansa tüm sevdalar, garibanlar sevmeye görsün;
Canım da canımdan can götüren sevdalarım da
Sensizlikte kaybolan gönlüm gibi sensizlikle pörsüsün…

Yorumlar