ÇORAP OLMAK ZOR ŞEY BE KARDEŞ / MELEK NUR LAÇUVA

























Tam bir hafta önceydi. Kullanılıp atılmıştım bir yerlere. Mahkûm bırakılmıştım yalnızlığa. Kir pas içinde kalmıştım bir kenarlarda. Yalnız değildim aslında. Bir eşim olacaktı şuralarda ama bulamıyorum bir türlü. Onu da son gördüğümde teli kaçmıştı. Ama doktora da gitmeye hali yokmuş. Ben bulsam götürecektim ama yok.

Sahibim önceden fakirdi. Marka ve rahat ayakkabılar giymezdi ama en azından yıkardı. Tek biz olunca kıymetimizi bilirdi. Şimdi zengin oldu. Geçen gün piyangodan para mı çıkmış ne. Artık bizim gibi çok çorabı var. Marka ayakkabılar giyer oldu. Hiç yıkamaz oldu artık bizi. Kirden ölürsem eşim yalnız kalır diye üzülüyorum. Değilse yok bir şikâyetim. En çok da mavi pantolonu giymesini severdim. Uyumlu olurduk onunla. Üç gün önce tanışmıştık. İlk defa giymişti onu da. İyi kızdı ama iki güne onu da atardı kenara.

Aaa çamaşır sepetine gidiyorum yaşasın. Kaşınmaktan bıkmıştım kirden. Hindistan cevizi kokulu deterjanı daha çok seviyorum. Gül kokusu sıktı artık. Bakın eşimde orada. Buldum sonunda. Oh su soğukluğunu hissetmeyeli ne kadar zaman olmuştu. Malum tek hissettiğim ıslaklık ter olunca. Dön dön dön… Bedava lunapark ama çok hızlı döndürüyor bu makine. Sonunda durdu ama midem bulandı.

İşte kuruduk kurumasına ama eşimin teli kaçınca sahibimiz hiç acımadan bizi çöpe attı. Kullanılıp atılmak bu olsa gerek. Kalbim çok kırıldı. Bizi atmasına değil yalnızlığa terk etmesine.


Yorumlar