BEN BURADAYIM / HEDİYE NUR DOĞRU



























Peki, Gizer Bey Nerede?


Bekliyordu, Gizer Bey. Sabırsızdı.
Ama bana en çok kullandığı, kelimelerden birisiydi, sabır.
Yav bir bekle, dedi yine. Hemen celallenme. Bir sabret her şey netleşecek.
Az ötede nasihat et dedim ve gittim.
Ama biliyordum haklıydı. (Zaten tek belirgin özelliğiydi, haklılık)
Gizer Bey'i seviyordum. Hem niye sevmeyeyim ki?
Her şeyi o kadar planlı yaşıyordu ki, bu beni yoruyordu.
Ama bir bakıma beni dizginleyen de oydu.
Absürd zamanlarda, beni bulacağı yerleri biliyordu. Nasıl sakinleştireceğini ve eve gidiş yolunu…
Şarkılar ve anılar deyince ciğerim solmuştu. (Belki de sigaradan bilemeyiz)
Gizer Bey şaşkındı, neydi neden bu tepkiye? (Tepki büyüktü, hayatta yazmam!)
Yani Gizer Bey bir şey anlamadı. (Olsundu)
Tanju, hasretiyle vardı bilinçaltımda. Derdim ki, Tanju kadar kim çekmiş hasreti?
(Bilemezdik, ama bir cevabı da yok değildi)
Seni benden ölüm bile ayıramadı işte, söyle nasıl kıydın kendine gül bebeğim?
Barış Manço da böyle yer ediyor, bilinçaltı denilen o dipsiz kuyuda.
Geceler soğuk geceler sessiz, nasıl yaşarım ben sensiz?
Derken işte yaşamış bulundum. Gündü, hafta; haftaydı, ay; derken aylar oldu, aylar oldu yıl.
Gizer Bey hiçbir şey anlamıyordu, neydi neden bu karışıklığa?
Dizginlenemeyen sinirin, nerde ve nasıl geçeceğini biliyordu.
Yani kısaca sabretti. Ve biraz zaman verdi.
Nerede olduğum belliydi. Eve gidiş yolu belliydi.
Bu Gizer Bey hiçbir şeyden anlamıyordu.
Dedim ki, dinlediği şarkılara rast gelince ciğerim solmuştu.
Dedi ki, belki de sigaradan bilemeyiz.



Yorumlar

Yorum Gönder