MERAK EDİYORUM / EMEL KIRICI


Merak ediyorum, acaba hiç ağlamadan gülebilir mi insan? Hiç acıkmadan doyabilir, yorulmadan dinlenebilir mi?
             Herakleitos’a göre bütünün içinde hem iyi hem de kötünün zorunlu bir yeri vardı. Karşıtlıklar arasındaki bu sürekli oyun olmadan dünya da var olamazdı. Yani hiç savaş olmasa barışın değerini bilemedik ve eğer hiç kış gelmese baharın geldiğini de fark edemezdik.
             Taoizm de bunu “Yin ile Yang” felsefesiyle açıklar. Varlık hiçlikten çıktıktan sonra kutuplaşır ve kutupların sürekli yer değiştirdiği bir varlığa dönüşür. “Her şey akar.” Doğa sürekli bir değişim içindedir, “Aynı ırmağa iki kez giremeyiz.” der Herakleitos. Zıt kutupların mükemmel birlikteliği “Yin-Yang” Gece ile gündüzün, nefret ile sevginin, kadın ile erkeğin mükemmel uyumu…
            O zaman nefretin bir sevgi ürünü olduğunu da çıkarabilir miyiz buradan? İnsan sevmeden nefret edebilir mi? Ya da nefreti bıraktığında sevgisi de geçer mi?

            Ve şimdi asıl soru; madem varlıklar sürekli bir değişim içinde ve aynı suda iki kez yıkanamıyoruz –ve bizde varlıklar grubu içindeyiz- sürekli değişmiyor muyuz o zaman? Yani bundan “20 yıl sonraki ben”, “şimdi ki ben”e yabancı değil mi? E o zaman ben niçin bir yabancı için “şu an ki ben”den fedakârlıklar yapıyorum? Niçin 20 yıl sonra gelecek bir yabancının güzel bir hayat yaşaması için “en güzel çağındaki ben”i parmaklıklar ardına hapsediyorum?

Yorumlar

Yorum Gönder