Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'ndan...
Dünyanın hiçbir Nüzhet’i yalan söylememelidir.
Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda
o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana
suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların
değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey
isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden
sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır,
hattâ yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân... Zavallı
mürâhik...
Nüzhet bana yalan söyledi.
Ah ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bilirim, esrarı gören
gözleriyle ve esrarı duyan kulaklariyle her şeyi sezer ve bana sezdirir ve beni
aldatamaz, ah, içim beni aldatmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder