Yazarların Kitap Okuma Hâlleri: Fatma Barbarosoğlu




“Yavaş yavaş okunur, renk renk çizilir.”

Okumak bir hâldir ve bütün hâller gibi havf ile reca arasında geçer. Kitapların zamanı vardır. Önce zamanlarına göre ayrılır kitaplar: Beş dakikalık, on dakikalık ve kesintisiz zamanların kitabı. Bir şiir kitabı ayakkabılığın üzerine yerleştirilir mesela. Sanki unutulmuş gibi. Değil aslında. Her kapı çalışta otomatiğe basılıp, gelmekte olanın yukarı çıkacağı zamana kadar okunacak bir şiir için demlenmektedir kitap orada. Günde en az beş defa o kitap oradan alınır iki dakika içinde, bir sayfa açılır ve tane tane okunur. İki dakika işte o an 48 saate denktir. Zaman genişlemiştir. Şiirler de iki türlü okunur. Kahramanlar için okunacak şiirler, beni benden kurtaracak şiirler. Kahramanlar için okunacak şiirler için kitaplara gidilir. Beni benden kurtaracak şiirler gelir. Bir ihsan olarak gelir. Ya şairi imzalayıp göndermiştir ya da bir dostun kütüphanesinde ayaküstü bakılırken, şöyle bir şiir kitabı seçilip, tefe’ül edilmişken. Bir ihsan olarak gelmiş ve beni bulmuş kitaplar bütün bir sene okunur. Okunur. Okunur. Yılın sonunda şöyle bir kayıt düşülür: Şeyh Galip ile yanılan yıldı. Ya da Turgut Uyar’ın yeniden keşfiydi. Ya da bütün sene bir mısra idi aslında: "Çırpını çırpını giden atlardan indik" Öyküler can suyudur. Zor geçecek bir güne direnmek için ille de öykü. Öykü merhemdir çünkü. Hem yazan için, hem okuyan için. Sabah sabah kahvaltı hazırlanmak için girilmiş mutfakta; hemen zeytinlerin, peynirlerin yanı başında bir öykü okunuverir. Tamam olmuştur işte. Öyküden hoş bir nağme kalmıştır. Gün boyu o nağme dünyanın bütün kırıcı incitici seslerinden koruyacak bir dost olarak içinizde dolaşmaya devam edecektir. Kesintisiz zamanların kitapları için ille de defter, ille de içi renk renk yumuşak uçlu kuru kalemlerle doldurulmuş bir kalem kutusu gerekir. Yavaş yavaş okunur. Renk renk çizilir. Dışardan görenler okumuyor da resim yapıyor sanabilir. Beis yok. Her yerde yazabilirim. Her yerde okuyamam ama. Ses ve gürültü altında yazabilirim. Ses ve gürültü altında okuyamam asla. Yazmadan yaşayabilirim. Okumayandan. Bilmiyorum. Hiç kitapsız kalmadım.

Fatma Barbarosoğlu

Yorumlar