Âşıklar senin zülfün yanar gece kıskanır
Bezm-i elestte âşıklar âh der seni kıskanır
Ey habîbim göz süzüp etme böyle
cefâ
Çerâğ-ı bülbül figan eder seni kıskanır
Levh-i mahfuzda bile sana âşık
olanlar
Rûz-i mahşerde dahi seni kıskanır
Etme böyle nâzenin göz süzme
âşıkına
Sâyen düştü suya ay bile seni kıskanır
Cevr ü cefâdan azâd etme beni
ey yâr
Her kim barigâh-i sînede seni kıskanır
Düşmüşüm âteş-i aşkına leb-i
deryâda
Tutuşan mürg-i dil-i güzaf seni kıskanır
Bahçende bülbüller feryad eder
sen yoksan
Arz-ı endam eyleyen hûri seni kıskanır
Garibanım, keşmekeşim, lâl
olmuş şu dilim
Seni yazan şu kalem bile seni kıskanır