KÖPEKLER / Murat BİLGEN


Hepimiz küçüklüğümüzden beri evcil bir hayvanımız olsun istemişizdir. Kimimiz kuş, kimimiz balık, kimimiz kedi, kimimiz köpek... Bunların arasında öyle bir tanesi var ki tarih boyu birçok olayda insanın yanında yer almış, ona arkadaşlık etmiş, hatta bilimsel gelişmelere katkıda bulunmuştur. Köpeklerden bahsediyorum.

Ortalama 12 bin yıldır insanlarla birlikte yaşayan, uzaya çıkan, İkinci Dünya Savaşı’nda bir asker gibi tank imha eden, yasa dışı birçok işi çökerten özel canlılardır köpekler. Bir de isimlerini bildiğimiz özel köpekler var: Uzaya giden ilk canlı özelliğini taşıyan, Sovyet Rusya‘nın astronot köpeği Layka’yı nasıl unutabiliriz? Ya İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların özel eğitimli asker köpeklerini… Bu köpekler, üzerlerine kurulu bomba düzeneği ile tankların altlarına doğru koşarak tam altlarındayken patlatıp tankı imha ediyorlardı. İnsanoğlu kendi savaşına başka canlıları ortak etme kötülüğünü bu kez köpeklerle denemişti. Gerçi tankları ayırt edemeyip kendi tanklarından da patlattıkları olunca köpekler bu işte bir daha kullanılmamıştı.

Japonya'nın meşhur köpeği Hachikō ‘dan bahsetmesek olmaz. İşe giden sahibiyle birlikte yaz kış demeden her gün metroya kadar gelen, sahibi dönünceye kadar onu istasyonda bekleyen koca yürekli köpek Hachikō. İşi ilginç kılan ise bunu sahibinin vefatından sonra kendi ömrünün sonuna kadar yapmaya devam etmesi. Bunun üzerine Japon hükümeti o metro durağına Hachikō'nun heykelini dikmiştir.

Bunca iyiliklerine rağmen biz onlara hak ettikleri gibi davranıyor muyuz? İnsanoğlu bu saf ve iyi varlıklara menfaati doğrultusunda davranıyor. Eğer kendilerine bir yararı yoksa onlara eziyet ediyor, sokağa atıyor, zehirliyor ve hatta çivili sosis, sucuk parçaları atarak o savunmasız hayvanları acı çektirerek öldürüyor. “Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı şeytanı insan şeklinde hayal ederlerdi.” diyor William Ralph İnge. Hayvanlar konusunda toplumsal duyarlığı artırmalıyız. Onlar bizi karşılıksız seven dostlarımız.

Yorumlar